22 Şubat 2009 Pazar

BEBEK İSİMLERİ > KIZ > [S]

--------------------------------------------------------------------------------


BEBEK İSİMLERİ > KIZ > [S]

Seçtiğiniz ismin Türk Dil Kurumu sözlüğü ve gramer listesinde yeralıp almadığını da gözden geçirin. Burada bulamazsanız üzülmeyin, zira bu sözlük yanlızca saf türkçe kelimelerin yeraldığı bir sözlüktür. Zamanla dilimiz farklı dillerden etkilenmiş ve yeni isimler geliştirilmiştir. İsim seçmekte kendinizi özgür hissedin.

SABA: Gündoğusundan esen hafif ve tatlı rüzgar; Türk müziğinde bir makam

SABAH: Günün ağarmasıyla başlayan ilk saatler

SAHRA: Kır,ova,çöl

SANAL: Sanlı ol, ünlen

SANEM: Çok güzel kadın; Put

SARA: Halis, saf, katkısız

SARE: Olmak, oldu; Cemaat, topluluk; İhtiyaç, susuzluk

SARGIN: Albenili, çekici, büyüleyiciyıldızı şirin, hoşa giden, sevimli, güzel

SAYE: Gölge; Koruma, yardım, sahip çıkma

SAYGIN: Sayılan, sevilen

SAYIL: Her zaman saygı gör

SEBLA: Uzun kirpikli göz

SEÇİL: Beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen

SEÇKİN: Benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit

SEDA: Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı

SEDEF: Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, sert bir madde; Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş

SEDEN: Uyanık, tetikte; Gözü açık olmak

SEGAH: Doğu müziğinin makamlarından

SEHER: Tan ağartısı

SEL: Taşkın su

SELDA: Bir söğüt cinsi

SELEN: Haber, müjde

SELİN: Gür akan su

SELİNTİ: Ufak sel

SELİS: Akıcı söz

SELMİN: Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan

SELVA: Amerika'da Amazon, Afrika'da Nijer ırmakları gibi ekvator bölgesinde büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad.

SELVİ: İnce uzun ağaç

SEMA: Gökyüzü; Göç

SEMİN: Değerli, pahalı; Semizlik

SEMİRAMİS: Babil'in Asma Bahçeleri'ni kurduran Asur kraliçesi

SENA: Övmek, methetmek; Şimşek parıltısı; Yücelik, yükseklik; Aydınlık; Bir ot adı

SENAHAN: Metheden, alkışlayan, öven

SENAR: Yar, aşık, seven insan

SENEM: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı; Arapça'da put; Arapça'da kendine tapılacak kadar güzel olan kadın, sevgili, güzel

SERA: Varlıklı olmak, zengin olmak; Şarkı söyleyen; Yer, toprak; Ok yapımında kullanılan bir ağaç

SERAP: Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı

SEREN: Gemi direği

SERPİN: Yağmur

SERRA: Rahatlık,kolaylık

SERTAP (SERTAB): İnatçı anlamında

SEVAL: Severek al anlamında

SEVDA: Vurgunluk, tutkunluk, aşk; Heves, arzu, kuvvetli istek

SEVDEM: Sevginin en son demi

SEVEN: Bir başkasına sevgi duyan

SEVGİ: İnsanı birşeye ya da bir kişiyekarşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu

SEVİL: Her zaman sevilen biri ol

SEVİM: Sevmek eylemi; Bir kişi ya da bir şeyde bulunan o kişi ya da şeyi başkalarına sevdiren özellik

SEVİNÇ: İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku

SEYLAN: Sel, akma, akış

SEYYAL: Akıcı, akışkan

SEZEN: Hisseden, sezgili

SEZER: Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi duyumsar

SEZGİ: Sezmek eyleminden sezgi; Sezme yeteneği

SEZİN: Sezinleme işi, sezme

SILA: Bir süre ayrı kaldığı bir yere veyayakınlarına kavuşmak; Doğup büyüdüğü ve özlediği yer; Bahşiş, hediye; Bağ

SİBEL: Henüz yere düşmemiş yağmur damlası (Fransızca "si belle": öylesine güzel anlamında)

SİM: Gümüş gibi parlak ve beyaz

SİMA: Yüz, çehre

SİMGE: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler

SİMTEN: Sim+Ten

SİNE-M: Yüreğim, çok sevdiğim

SİTARE: Yıldız

SONEDA: Nazlı olmaması temenni edilen

SONGÜZ: Kasım ayının halk arasındaki adı

SONYAZ: Sonbahar

SU: Canlıların yaşaması için en gerekli olan kokusu, rengi olmayan sıvı

SUMRU: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi

SUNA: Boylu, poslu, yakışıklı

SÜSEN: Nisan-Haziran dönemlerinde açan güzel kokulu bir çiçek


--------------------------------------------------------------------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder