20 Şubat 2009 Cuma

YILMAZ ÖZAKPINAR

YILMAZ ÖZAKPINAR
1934'te Boyabat'ta doğdu. 1957'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünden, 1960'da Cambridge Üniversitesi Biyoloji Fakültesi Psikoloji Bölümünden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Tecrübî Psikoloji Kürsüsünde 1964'de doktorasını verdi; 1978'de profesör oldu. Alexander von Humboldt bursu ile 1972-74'de Köln Üniversitesi Sosyoloji Araştırma Enstitüsü'nde, aynı bursla 1978'de Bern Üniversitesi Pedagojik Psikolojik Bölümünde ve Fulbright bursu ile 1980-81'de Oregon Üniversitesi Kognitif Psikoloji Laboratuarı'nda araştırma yaptı. 1982-88'de Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı olarak görev yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesidir. "Psikolojinin Temel Mefhumları", "Öğrenmede Dikkat Problemi", "Hafıza Yanılmalarının Doğuşu", "Hafıza", "Kültür ve Medeniyet Anlayışları ve Bir Medeniyet Teorisi", "İslâm Medeniyeti ve Türk Kültürü", "Batılılaşma Meselesi ve Mümtaz Turhan" "Kültür ve Medeniyet Üzerine Denemeler", "İnsan İnanan Bir Varlık" adlı eserlerin müellifidir.

ESERLERi:

KÜLTÜR VE MEDENİYET ÜZERİNE DENEMELER

Kültür ve Medeniyet Üzerine Denemeler, ayrı yazılardan oluşmakla birlikte, o yazıların hepsini birleştiren bir medeniyet teorisine dayanmaktadır. Mevlâna'nın Modernliği ve Modern Bilim (1990) yazısında bir fikir olarak beliren yeni bir yaklaşım, Kültür ve Medeniyet Anlayışları ve bir Medeniyet Teorisi (1997) adıl eserde bilimsel bir teori halinde sunuldu. Kültür ve Medeniyet Üzerine Denemeler; bu yeni teori ışığında millî ve insanî meseleleri tahlil etmektedir, insanın bir aileye mensup olması bir millete mensup olmasına engel olmadığı gibi, bir millete mensup olması da onun, insanlığı içinde duymasına engel değildir. Hakikat birdir ve bireyi, aileyi, milleti ve insanlığı kuşatır.Denemeler, yazarın, bu temayı, psikolojik, sosyal ve felsefî planda açıklığa kavuşturma çabalarının ürünüdür.

iNSAN iNANAN BiR VARLIK

Yılmaz Özakpınar'ın bu eseri, insanın iki hayatı olduğunu gösteriyor. Biyolojik süreçler tabakasında hayat doğa kanunlarına tabi olduğu halde, kendi zihninde oluşturduğu sembolik temsil ve tasavvur dünyasında insan kendini hür hisseder. Yazar, insandaki temsil ve tasavvur dünyasının, her insanın önüne bir imkânlar alanı açtığına hem de insanı belirsizlik içinde bıraktığına işaret ediyor.Belirsizliği gideren bilgidir; fakat, insan aklının ve deneyimlerinin ürünü olan bütün bilgiler, kesinlikten uzak, ihtimalî ve değişkendir. İnsan, bu dramatik durumuna nasıl bir çözüm bulacaktır? Bu eser, insanın kendini içinde bulduğu belirsizliğe çözüm arama çabalarının mantığını tahlil ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder